Milliyet'te yer alan habere göre CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün CNN Türk’te yayımlanan “Tarafsız Bölge” programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu özetle şunları kaydetti:
DERİN VİCDAN SORGULAMASI VAR: Dolmabahçe olayında kendisine bilgiyi aktaranı dile getiriyor ve Akdoğan’ın da iç vicdan muhasebesi yapmasını istiyor. Arınç’ın söylediğinin doğru olduğuna inanırım. ‘Güneş yüzü görmemiş hakikatler’den söz ediyor. AKP’nin kendi içinde derin bir vicdan sorgulaması var. AKP, bir lider tarafından yönetilen bir partidir. O partinin tek söz sahibi olan kişisi Erdoğan’dır. Türkiye’nin en derinlikli sorunu Dolmabahçe’de görüşülecek, Erdoğan’ın haberi olmayacak mı? Çözüm süreciyle mi ilgili, 17/25 soruşturmasıyla mı ilgili bilmiyoruz.
ARINÇ BİLE PATLAMA NOKTASINDA: Özgüveni yüksek ve Arınç’ın partide ağırlığı var. Öyle noktaya geliyor ki Arınç bile artık patlama noktasına gelmiş, partinin içindeki gelişmeler kendisini rahatsız ediyor. Bir süre sonra eski tas eski hamam devam eder. Ben yeni bir hareketin çıkacağını sanmıyorum. AKP bir rant partisidir, rant dağıttığı, paraları, ihaleleri dağıttığı sürece burada bir ayrışma beklemek mümkün değil.
ETİK DEĞİL: Benim Abdullah Gül ile AKP içindeki iç politikayı görüşmem etik değil. Ben sadece geçirdiği operasyon nedeniyle geçmiş olsun dileklerimi ilettim.
YAPACAĞIM YORUM KURULUN ALANINA GİRMEK OLUR: (Atatürk posterinin indirildiği tartışmalarına ilişkin olarak) Biz olayı sessiz, iç hukukumuz çerçevesinde çözmek istedik. 3 arkadaşımızın raporunu MYK’da görüştük. PM’yi pazar günü toplayacağız. Benim yapacağım herhangi bir yorum YDK’nın alanına girmek olur. Kararı onlar verecek. PM gerek yoktur derse, gerekçelendirmek zorundadır. Fotoğrafını niye indirelim. İndirildiği söylenen çerçeve meclisin demirbaşı zaten. Oradan sökülmesi, takılması ustalık işi. O çerçeveler bir kaç kez indirildi, böcek araması yapılıyordu, bazılarında böcek bulundu, medyayla paylaşıldı.
BUNLARIN TAMAMINI TEMİZLEYECEĞİM: Bir CHP milletvekilinin Atatürk posterini indirmesi, kimsenin asla düşünemeyeceği birşey. Çıkar Aylin Hanım der ‘Şu kişi indirdi’, biz de çağırırız dinleriz. Bunu ilgili komisyona deklare etmesi lazım, onu yaparsa sorun yok, çağırırız arkadaşı. Bir CHP milletvekili Atatürk’ün fotoğrafını niye indirsin. Varsa, onun CHP’de yeri yoktur. Atatürk üzerinden bize saldırmak isteyen çevreler var. Umrumda değil çünkü inanmıyorum. Bir milletvekili indirmiş, Aylin Hanım söylemiyorsa bütün milletvekillerini töhmet altında bırakmıştır. Gelsin YDK’ya söylesin. Ben böyle bir vekille çalışmam. İncir çekirdeğini doldurmayacak bir olay, dedikodudan besleniyor. siyasette birşey söylüyor ve arkasını dolduramıyorsanız onu söylemeyeceksiniz. Dedikodudan beslenen siyaset doğru değil. Bunların tamamını temizleyeceğim.
BOZUNTU LAFI FAZLA: Cumhurbaşkanı, ‘diyor, bu 550 milletvekiline hakaret etmektir. diyor. Cumhurbaşkanı’nın görevleri arasında politika oluşturmak yoktur. Cumhurbaşkanı politika oluşturmaya başladığı andan itibaren olay bitmiştir. lafına geleyim. Bozuntu lafı fazla, açıkça diktatör. Başkanlık sistemi kampanyasını kimin parasıyla yapacak? TÜRGEV’in parasıyla mı? Sabah, öğle, akşam başkanlıkla yatıyor. Kendisine özgü post arayışına giyerse doğru olmaz.
SENİN HAKKINI DA MI BEN SAVUNACAĞIM?: Erdoğan’ın Şili’ye giderken yaptığı konuşmaya tepki vermesi gereken Meclis Başkanı. Sesini çıkarmıyorsan, o koltukta niye oturuyorsun. Kendi hakkını savunamıyorsun, bir başka gücün altında olmayı güvence sayıyorsun. Senin hakkını da mı ben savunacağım.
‘400’ün üzerinde ihbar oldu’
- TÜRKİYE’NİN SULTANI OLMAK İSTİYOR: 12 Eylül ve 12 Mart dönemlerinde çıkan ve Türkiye’de parlamenter sistemi işlevsiz hale getiren uygulamaları düzelttiğimiz andan itibaren parlamenter sistem gayet güzel çalışır. Kendi partisinin sultanı olan kişi şimdi Türkiye’nin sultanı olmak istiyor. Cumhurbaşkanının yetkilerinin kısılması lazım. Meclis seçebilir cumhurbaşkanını öyle bir önyargımız yok, halk da seçebilir. Örneğin Avusturya’da halk beni seçiyor diye başbakanın görev alanına müdahale etmiyor.
- HENDEKLERE KARŞIYIZ: Silahlı Kuvvetlerin adı ‘silahlı’ nasıl silah bıraksın. O hendekler kazılırken bu ülkeyi yönetenler neredeydi? Hendeklere karşıyız. Küçük çocukların, yaşlı insanların öldürülmesi, evinde otururken seken kurşunla hayatını kaybetmesini de doğru bulmuyoruz. Suriçi’ne silah depolanırken 400’ün üzerinde ihbarın emniyete gittiğini biliyorum. Vali, ‘Dokunmayın’diyor.
- KEŞKE KAZANABİLSEYDİ: Anahtar listem 104 kişiden oluşuyordu. Liste delinirse birşey olmaz, seçilen bizim partimizden. Atilla Taş keşke kazanabilseydi. 104 kişilik listede fire belki 1-2 kişidir. MYK’da popüler isimler olmayabilir ama yetkin isimler var.
YORUMLAR